Eğer Anadolu'nun ev sahipliği yaptığı tarih ve kültür hazinelerini keşfetmeye meraklıysanız, rotanızı mutlaka Burdur Arkeoloji Müzesi'ne çevirmenizi öneririz. Koleksiyonu açısından Türkiye'nin en zengin müzelerinden biri olan bu kurum, 60 binden fazla eserle binlerce yıllık tarihe ışık tutuyor. Özellikle Hacılar, Kuruçay ve Höyücek höyükleri ile Boubon, Kibyra ve Sagalassos gibi önemli antik kentlerden çıkarılan buluntular; Burdur Arkeoloji Müzesi’nin en dikkat çeken eserleri arasında.
Burdur Müzesi’nin hikâyesi ilk olarak 1956 yılında, bu bölgede bulunan eserlerin Bulguroğlu (Pirkulzade) Medresesi'nin kütüphane binasında toplanmasıyla başlamış. İlk teşhir salonları 1969'da ziyarete açılmış, ancak koleksiyon büyüdükçe müze için yeni mekânlara ihtiyaç duyulmuş. 2001 yılında başlayan genişleme çalışmaları neticesinde, müze binası 18. yüzyıldan kalma tarihi Pirkulzade Kütüphanesi'nin mimarisi örnek alınarak yeniden tasarlanmış. 2006 yılında da bugünkü halini almış ve hatta bu özgün çalışma sayesinde 2008 yılında Avrupa Müzesi Forumu tarafından "Gezilip Görülmeye Değer Müze" ödülüne de layık görülmüş.
Ziyaretçilerini adeta zamanda yolculuk yapmaya davet eden Burdur Arkeoloji Müzesi’nin giriş katı üç bölümden oluşuyor ve burada ilk karşılaştığınız eser, Sagalassos'tan getirilen muhteşem "Dans Eden Kızlar Frizi" oluyor. M.Ö. 10-M.S. 10 yılları arasına tarihlenen bu eser, biri zahter çalan, diğerleri ise halay çeken genç kızları tasvir ediyor. Yine bu bölümde İmparator Hadrian ve Marcus Aurelius'a ait devasa heykeller de mevcut. Bu heykeller 2007-2008 yıllarında Roma Hamamı kazılarında bulunmuş. Hadrian Çeşmesi'nden çıkarılan dört buçuk ton ağırlığındaki Apollo Klarios heykeli ve nişteki Satyr heykeli de müzenin göz alıcı eserleri arasında.
İkinci bölümde, Kibyra Antik Kenti'nden getirilen Gladyatör frizleri ile vahşi hayvanlarla mücadele sahnelerini betimleyen av frizlerini göreceksiniz. Üçüncü bölümde de Kremna Antik Kenti'nden çıkarılan mermer heykeller yer alıyor. Müzenin üst katında da çok etkileyici bir atmosfer hakim. Neolitik Çağ'dan günümüze uzanan kronolojide, özellikle Hacılar Höyük'ten çıkarılan monokrom ve boyalı seramikler, obsidyen aletler ve kemik objeler büyük ilgi görüyor. Müze bahçesini de gezmeyi ihmal etmeyin, çünkü burada tarihi Küçük Şeyh Mustafa Efendi Kütüphanesi ile Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait steller, mezar taşları, lahitler ve çeşitli mimari parçalar bulunuyor.
Burdur Arkeoloji Müzesi, haftanın her günü 09:00 ile 17:30 saatleri arasında ziyarete açık. Girişler ücretli, ancak girişte MüzeKart geçiyor.