Ankara’nın Polatlı ilçesine bağlı Yassıhöyük Köyü’nde 1963 yılında ziyaretçilerine kapılarını açan Gordion Müzesi, ülkemizin en önemli müzelerinden biri olarak görülüyor. 2000 yılında Avrupa’da Yılın Müzesi adlı yarışmada finalist olma hakkı da kazanan müzede hem açık hem de kapalı teşhirler yapılıyor. Laboratuvar, bilgilendirme salonu, depo ve görüntü salonu bölümlerine de ev sahipliği yapan müze, arkeoloji ve tarih meraklılarının mutlaka ziyaret etmesini önerdiğimiz bir destinasyon. Çünkü bu müzede başta Gordion olmak üzere bölge çevresinde yapılan kazılarda gün yüzüne çıkarılan eserler sergileniyor. Eserlerin sergilenmesinde kronolojik bir sıra tercih edilmiş. Haftanın her günü ziyarete açık olan Gordion Müzesi ve Ören Yeri, 08:30 ile 17:00 saatleri arasında hizmet veriyor. Ancak gişeden bilet satışı kapanışa on beş dakika kala sona eriyor.
Gordion Müzesi ve Ören Yeri’nde sergilenen eserlerin en erkeni Eski Tunç Çağı’na ait. Buradan başlayıp Orta ve Genç Tunç Çağı, Erken Frig Çağı, Lidya Dönemi, Helenistik Dönem ve Roma Dönemi şeklinde ilerleyen eserler arasında çanak çömlekler, demir aletler, dokumacılık aletleri, mühür baskıları, İskender sikkeleri, ithal seramikler, pişmiş toprak parçaları, Kibele kabartmaları ve mezarlar gibi birçok farklı tür mevcut. Müzenin bahçesi de Galat Mezarı’na ve hem Frig hem de Roma mozaiklerine ev sahipliği yapıyor. Burada, Frig tümülüslerine de ayrı bir parantez açmak gerek. Gordion’un çevresi, M.Ö. 800’den M.Ö. 600’e kadar uzanan zaman dilimine tarihlenen tümülüslerle, yani Frig soylularının mezarlarıyla dolu. Ülkemizin ikinci büyük tümülüsü olan Büyük Tümülüs de burada yer alıyor. 1957 yılında yapılan kazılarda gün yüzüne çıkarılan bu yapı, 1960’lı yıllardan beri halkın ziyaretine açık.