İstanbul’a yaklaşık 7 kilometre uzaklıkta ve Şile’nin Ağva beldesinin doğusunda bulunan Kadırga Koyu, bakir ve saklı doğasıyla dikkat çeken bir bölge. Kireç taşlarının uzun yıllar boyunca rüzgar ve dalgalarla aşındırılması neticesinde oluşan koy, doğal platolarıyla ön plana çıkıyor. Çünkü bu platolar, üst üste sıralanmış ve doğal bir amfi tiyatroyu andıran bir görünüm kazanmış. Siz de İstanbul’un merkez ilçelerinden kısa sürede ulaşım sağlanabilen, doğayla iç içe vakit geçirebileceğiniz ve etkileyici bir destinasyon arıyorsanız, Kadırga Koyu tam da aradığınız adres olabilir.
Kadırga Koyu doğal güzellikleri, sessiz ve huzurlu atmosferiyle adeta bir yeryüzü cenneti. Bu bölgedeki diğer popüler plajlardan farklı olarak, çok daha sakin bir ortama sahip. Bu sayede de kamp yapmak ve doğanın içinde inzivaya çekilmek isteyenler için ideal bir rota çiziyor. Ancak, Kadırga Koyu’na günübirlik ziyaret ya da kamp yapmak için gitmeden önce bazı hazırlıklar yapmakta fayda var. Çünkü bu koyda herhangi bir işletme ya da tesis yok. Yiyecek, içecek ve diğer ihtiyaçlarınızı yanınızda getirmeniz gerekiyor. Koyun yaklaşık 50 metre yakınında bir çeşme mevcut ve dilerseniz buradan su içebiliyorsunuz. Bunun dışında herhangi bir altyapı bulunmuyor.
Kadırga Koyu’na ulaşım biraz zorlu ama bu da doğa tutkunları için ayrı bir macera olabilir. Yolun son kısmına yaklaştığınızda, toprak bir patikadan geçmeniz gerekecek. Burada aracınızı park ederken dikkatli olmanızı tavsiye ederiz. Kayalık bölgelerde park ederken, araba lastiklerinin altına kaymayı önlemek adına taş koymayı düşünebilirsiniz.
Karadeniz’in sert ve dalgalı denizine birçoğumuz aşinayız. Kadırga Koyu’nu özel kılan bir diğer faktör, konumu sayesinde burada suyun çok daha sakin ve ılık olması. Ancak deniz çarşaf gibi olsa bile sizi aldatmasın. Neticede Karadeniz’den söz ediyoruz, yüzerken her daim tetikte olmakta fayda var.