Farklı kültürlerin ve dinlerin buluşma noktası olan Anadolu, birçok türbe, cami, külliye ve kiliselere ev sahipliği yapmaktadır. Abrenk Vank Kilisesi, Erzincan'ın Tercan ilçesine bağlı olan Üçpınar Köyü’ne oldukça yakın bir konumda, Vank dağının güneydoğusunda ve çukurca bir alan içerisinde bulunmaktadır. Günümüze kadar sağlam bir şekilde gelen kilise, giriş kapısındaki bilgiye göre 1854 yılında inşa edilmiştir. Yüksek bir tepe üzerinde inşa edilen manastırın ana bölümü kalın ve heybetli duvarlarla çevrilmiştir ve kuzeybatı ve batısında birer kapı açıklığı bulunmaktadır. Kuzeyindeki dış duvara yapışık bina ve belki de bir çeşme kalıntıları bulunmuştur. Manastırın güney kısmında ise ana kilisesi olan Surp Hovhannes bulunmaktadır. Şapelin yakınında yüksekliği altı metreyi aşan yüksek iki haçkar (dikilitaş) yer alır. Bu taşlar heybeti sayesinde yaklaşık olarak sekiz kilometrelik bir mesafeden görünülmektedir ve üzerlerindeki yazılarda 1191 ve 1194 tarihleri yazdığı düşünülmektedir.
1970 senelerine kadar yanlarında dikili duran bir üçüncü dikiltaşın ise devrildiğine inanılmaktadır. Ayrıca yakınlarında bir kayaya oyulmuş bir haçkar yuvası, muhtemelen bir dördüncü haçkarın varlığını göstermektedir. Dikili taşların üzerinde bulunan şeritler farklı yazılar ve motiflerle tasarlanmış ve her bir motif farklı bir tasviri temsil eder. Abrenk Vank Kilisesi’nde Ermenice ağırlıklı yazılar dikkat çekerken kilisenin bir bölümü tamamen yıkılmış durumdadır. Ülkemizin en önemli avantajlarından biri olan bu kültürel ve dini mozaik aslında çok önemli bir turizm potansiyelidir. Abrenk Vank Kilisesi bu güzel mirasın bizlere sunduğu en değerli örneklerden biridir. Ancak birçok tarihi eserde yaşanan tarih yağmacılığından ve define avcılığından bu kilise de nasibini almıştır. Abrenk Vank Kilisesi hem kültürel anlamda hem de çevresinde bulunan doğal güzellikler sayesinde bölgenin en ilginç destinasyonlarından bir tanesidir.