Osmanlı Devleti’ne doksanı aşkın yıl boyunca başkentlik yapmış Edirne’de birbirinden önemli ve değerli tarihi yapılar bulunuyor. Bunlardan biri de kent merkezinde yer alan Edirne Sarayı. İnşası uzun yıllar devam eden ve birden fazla padişahın hükümdarlığına tanıklık etmiş olan bu yapı, ne yazık ki asırlar boyunca çok sayıda felakete maruz kalmış. Deprem ve yangın gibi afetlerden büyük hasar almasının yanı sıra, Osmanlı Rus savaşında bölgedeki cephanenin patlatılması sebebiyle büyük ölçüde yerle bir olmuş. Edirne Sarayı’nın çevresindeki kazı çalışmaları ve restorasyon projesi, uzun zamandır devam ediyor. Ancak saraydan geriye ayakta kalabilen tek yapı, Adalet Kasrı. Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle 1561 yılında Mimar Sinan tarafından inşa edilen bu görkemli yapı, onca felakete inat hâlen ihtişamını koruyor.
Zemin de dahil olmak üzere toplamda dört katlı bir yapı olan Adalet Kasrı’nın üst katında mermer fıskiyeli bir havuz mevcut. Mimar Sinan’ın ustalığını mimari detaylarıyla bir kez daha gözler önüne seriyor. Adalet Kasrı’nın inşa edildiği dönemde Divan-ı Hümayun, yani dönemin Bakanlar Kurulu ve Yargıtay toplantılarına ev sahipliği yaptığı biliniyor. Hatta bir rivayete göre, Adalet Kasrı Kanuni Sultan Süleyman’ın Osmanlı Devleti’nin kanunlarını yazmasına da tanıklık etmiş. Adalet Kasrı’nın önünde iki farklı taş mevcut. Sağdaki taş, halkın değerlendirilmesini istediği dilekçeleri bıraktığı yermiş. Soldaki taşta ise idam cezasına çarptırılan kişilerin kelleleri sergilenirmiş.