Erzurum’un her bölgesine hakim olan, avantajlı ve nefes kesici bir konumda bulunan Erzurum Saat Kulesi, kentin İslami döneme ait en eski eserlerinden biri olarak kabul edilir. 12. yüzyıl ortalarında Saltuklu Hükümdarı Ebu'l Kasım tarafından İç Kale Mescidi'ne minare olarak yaptırılmıştır. Kale mescidinin minaresidir ve halk arasında Tepsi Minare adıyla da anılmaktadır. Yapının düz, tuğla örgülü ve aşağıdan yukarıya doğru hafifçe daralan gövdesinde altı süs kuşağı bulunurken, kapısı kuzey zemin seviyesinde yer almaktadır. 11 metre yüksekliğinde, pişmiş tuğladan, kufi karakterde kitabesi bulunan yapıda, saatin konulduğu ahşap kule ve üst mimarisi batılı üslupta olması dikkat çekmektedir. Arapça küfi yazılı kitabede "ikbal dinin ışığı, İslâm'ın kutbu, devletin yardımcısı, milletin zahiri, arkası, meliklerin ve emirlerin güneşi Ebil Kasım oğlu Ebil Muzaffer Gazi İnanç Biygu Alp Tuğrul Bey içindir.” yazılıdır.
Tarihi bilgiler doğrultusunda bakıldığında, esere 19. yüzyılda eklendiği açık biçimde belli olan şerefe kısmı ise Türk İslam mimarisinin aksine, Barok özellikler taşımaktadır. Bu kısımda sonradan dizayn edilen sütunlar üzerinde yükselen üst kısım ahşap malzemeden yapılmıştır. 19. yüzyılın ilk yarısında minareye bir saat yerleştirilmiş ve böylece halk arasında saat kulesi tabiri kullanılmaya başlanmıştır. Fakat bu isim aslında doğru değildir ve Tepsi Minare şeklinde kullanılması uygundur. Saat Kulesi olarak anılmasına neden olan mescit minaresine saat eklenmesi işlemi tam bilinmemekle birlikte bunun 1843 yılından önce gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Fakat ilk konulan saat, Kırım savaşı sırasında Ruslar tarafından sökülmüştür. Daha sonra 1877 senesinde İngilizler tarafından hediye edilen saat takılmıştır.