“Doğu’nun en batısı, Batı’nın da en doğusu” olarak adlandırabileceğimiz bir konuma sahip olan Pergamon Antik Kenti, bugün İzmir’in Bergama ilçesinin sınırları içinde bulunuyor. Tarih boyunca çok sayıda uygarlığa ev sahipliği yapmış olan bu kent, altın dönemini Orta Çağ zamanında yaşamış. Konumu sebebiyle stratejik açıdan büyük önem taşıyan şehirdeki en eski yerleşimin tarihi M.Ö. 7. yüzyıla dek uzanıyor. 150 yıl boyunca Pergamon Krallığı’nın başkenti olan antik kent, Roma döneminin de en önemli metropollerinden biri olarak tarihe geçmiş. İlerleyen süreçte de Bizanslılara, Selçuklulara ve Osmanlılara da ev sahipliği yapmış. Bu sayede her dönemde stratejik ve coğrafi önemini korumayı başarmış. Keza, bu kozmopolit yapısı sayesinde, Pergamon Antik Kenti’nden çıkarılan kalıntılar da bize birçok farklı uygarlığa ve döneme dair önemli ipuçları veriyor.
Pergamon Antik Kenti’nin en önemli özelliklerinden biri, II. Eumenes tarafından inşa ettirilen ve iki yüz bin kitap kapasitesine sahip kütüphaneyi içinde barındırması. Bu yapı, aynı zamanda Anadolu’daki en büyük kütüphane olma özelliğini taşıyor. Helenistik dönemdeki şehir planlamacılığının en kusursuz örneklerinden birini gözler önüne seren kentte; Athena Tapınağı, Trajan Tapınağı, Zeus Sunağı, agora ve Dionysos Tapınağı da bulunuyor. Athena Tapınağı’nın yanındaki yamaçta konumlanmış olan tiyatro da bir yanı uçuruma bakan dik formuyla Helenistik dönemin en etkileyici yapılarından biri. Kısacası, 1870’li yıllarda keşfedilen ve 1878 yılından beri kazılara ev sahipliği yapan Pergamon Antik Kenti’nin her bir noktasında tarih ve arkeoloji meraklılarını büyüleyebilecek izler bulunuyor. Ayrıca, kent 2014 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer alıyor.
Pergamon Antik Kenti'nin Tarihi
Pergamon, İzmir'in Bergama ilçesinde bulunan ve MÖ 3. yüzyılda Attalos Hanedanlığı tarafından kurulan antik bir Grek yerleşimidir. Pergamon, Helenistik dönemde önemli bir kültür ve sanat merkezi haline gelmiştir. Özellikle Pergamon Kralı II. Eumenes döneminde kentin altın çağını yaşadığı bilinmektedir.
Pergamon'da inşa edilen kütüphane, tiyatro, sunaklar ve diğer yapılar kentin o dönemdeki önemini göstermektedir. Ayrıca Pergamon, tıp bilimlerinde de öncü bir merkez konumundaydı. Ünlü hekim Galen'in burada çalışmış olması bunun bir göstergesidir.
Günümüzde Pergamon Antik Kenti, önemli bir arkeolojik sit alanı olarak UNESCO Dünya Mirası listesinde yer almaktadır. Tarih, kültür ve sanatseverler için mutlaka görülmesi gereken önemli bir lokasyondur.
Pergamon, MÖ 3. yüzyılda Bergama olarak bilinen bölgede Attalos hanedanlığı tarafından kurulmuştur. Attalos hanedanlığı, MÖ 241-133 yılları arasında bölgede hüküm sürmüştür ve şehrin altın çağını yaşamasını sağlamıştır.
Attalos hanedanlığı döneminde Pergamon, önemli bir kültür ve sanat merkezi haline gelmiştir. Ünlü Pergamon kütüphanesi bu dönemde kurulmuş ve 200.000 ciltlik kitap koleksiyonuyla antik dünyanın en büyük kütüphanelerinden biri olmuştur.
MÖ 133'te Pergamon, Roma İmparatorluğu'nun egemenliği altına girmiştir. Roma döneminde de önemini koruyan Pergamon, MS 2. yüzyılda Bergama olarak anılmaya başlanmıştır. Roma İmparatorluğu döneminde şehir yeni yapılarla donatılmış, su kemerleri ve hamamlar inşa edilmiştir.
Pergamon, MS 7. yüzyılda Bizans egemenliğine girmiş, ardından 1071'de Anadolu Selçuklu Devleti topraklarına katılmıştır. 14. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun eline geçen Pergamon, Osmanlı döneminde de önemini korumuştur.
Pergamon Kütüphanesi
Pergamon kütüphanesi, Bergama'nın en önemli yapılarından biridir. MÖ 2. yüzyılda Bergama kralı II. Eumenes tarafından yaptırılan kütüphane, o dönem için oldukça büyük bir koleksiyona sahipti.
Kütüphanede 200.000 cilt el yazması olduğu tahmin ediliyor. Bunlar arasında çok sayıda değerli Yunan ve Latin edebiyatı eseri bulunmaktaydı. Özellikle tıp, felsefe, tarih ve coğrafya konularında önemli bilgiler içeren eserler yer alıyordu.
Kütüphane ayrıca Bergama'nın bilim ve kültür merkezi olmasında çok önemli bir rol oynadı. Dönemin önde gelen bilim insanları ve düşünürleri burada çalışmalar yürüttü. Pergamon okulu olarak bilinen ekol, tıp ve anatomi alanında öncü çalışmalar yaptı.
Günümüzde kütüphanenin kalıntıları hala Bergama'da ayaktadır ve ziyarete açıktır. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan kütüphane kalıntıları, Pergamon'un bilim ve kültür tarihindeki önemini yansıtmaktadır.
Pergamon Asklepion'u
Pergamon Asklepion'u, antik Roma döneminde inşa edilmiş bir sağlık merkezidir. Asklepion, tanrı Asclepius'a adanmış bir tapınak ve şifalı sularıyla ünlü bir sağlık kaplıcasından oluşmaktaydı.
Asklepion'da hastalar, tedavi için gelir ve geceleyin rüyalarında Asclepius'un kendilerine reçeteler ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdiğine inanırlardı. Sabah olunca rahipler hastaların rüyalarını dinler ve tedavilerini ona göre düzenlerlerdi.
Asklepion'daki ana yapılar arasında tapınak, hamam, hastane, tiyatro ve güneş saati bulunmaktadır. Hastalar önce şifalı sularda yıkanır, daha sonra tapınakta dua eder ve tedavi için beklerlerdi. Rüyalarındaki tedavi yöntemleri rahipler tarafından uygulanırdı.
Günümüzde Asklepion kalıntıları hala ayaktadır ve ziyarete açıktır. Pergamon'un en önemli yapılarından biri olarak, bölgenin tıp tarihindeki yerini ve önemini yansıtmaktadır.
Pergamon Tiyatrosu
Pergamon tiyatrosu, günümüz Bergama ilçesinde yer alan antik bir tiyatro yapısıdır. MÖ 2. yüzyılda inşa edilen tiyatro, antik dönemin en büyük ve en iyi korunmuş tiyatrolarından biridir.
Tiyatro, kentin akropolisinin güney yamaçlarına inşa edilmiştir ve muhteşem bir manzaraya sahiptir. Yaklaşık 120 metre çapında ve 80 metre yüksekliğindedir. İç kısmında yarım daire şeklinde sıralanmış kademeli oturma sıraları bulunmaktadır. Oturma sıralarında yaklaşık 10.000 seyirci kapasitesi vardır.
Tiyatronun sahne binası üç katlıdır ve oldukça etkileyicidir. Mimarisi ve süslemeleriyle döneminin en görkemli yapılarından biridir. Ön yüzünde sütunlar, nişler ve heykeller yer almaktadır. Tiyatronun sahne binasının arkasında oyuncular için soyunma odaları bulunmaktadır.
Tiyatroda hem yerel halka yönelik oyunlar hem de dönemin ünlü oyun yazarlarının eserleri sergilenmiştir. Pergamon tiyatrosu, İmparatorluk döneminde oldukça popüler bir merkez olmuştur. Günümüze kadar büyük oranda ayakta kalan tiyatro, antik dönem tiyatro mimarisini ve zenginliğini yansıtması açısından büyük önem taşımaktadır.
Pergamon'daki Zeus Sunağı
Zeus Sunağı, MÖ 2. yüzyılda Pergamon kralı Eumenes tarafından inşa ettirilmiştir. 120 metre genişliğinde ve 10 metre yüksekliğinde devasa bir sunaktır.
Sunağın üzerinde, Zeus'un Titanlarla savaşını betimleyen heykeller ve kabartmalar bulunmaktadır. Bu, Yunan mitolojisinde önemli bir yer tutan Titanomaşya savaşıdır.
Zeus Sunağı, Helenistik dönem heykeltraşlığının en güzel örneklerinden biridir. Sunak, o dönemde Yunanistan'da yapılmış en büyük heykeltraşlık eseridir.
Sunağın yapımında, dönemin ünlü heykeltıraşları çalışmıştır. Bunlar arasında, Epigonos, Krates, Orestes ve Menekrates gibi isimler vardır.
Zeus Sunağı aynı zamanda, Pergamon Krallığı'nın ihtişamının ve zenginliğinin bir göstergesidir. Krallık, bu devasa sunağı inşa ederek gücünü tüm dünyaya ilan etmek istemiştir.
Günümüzde Zeus Sunağı, antik dünyanın en etkileyici yapıtlarından biri olarak kabul edilmektedir. Pergamon'u ziyaret edenler için kaçırılmayacak yerlerden biridir.
Pergamon Akropolis'i
Pergamon Akropolis'i, şehrin en önemli ve etkileyici yapılarından biridir. MÖ 3. yüzyılda Attalos krallığı döneminde inşa edilmeye başlanmıştır.
Akropolis'in en belirgin yapısı Trajan Tapınağı'dır. İmparator Trajan adına MÖ 2. yüzyılda inşa edilen bu tapınak, İyon düzeninde bir yapıdır. Akropolis'in en yüksek noktasında yer alan Trajan Tapınağı, şehrin her yerinden görülebilmektedir.
Akropolis'te ayrıca Athena Tapınağı, Zeus Tapınağı, Demeter Tapınağı gibi çeşitli tanrılara adanmış tapınaklar da bulunmaktadır. Bu tapınakların kalıntıları günümüze kadar ulaşmıştır.
Akropolis ayrıca şehrin yönetim merkezi olarak da kullanılmıştır. Burada kraliyet sarayı ve devlet daireleri yer almaktaydı. Saray kalıntıları ve mozayikler hala ayaktadır.
Akropolis'teki diğer önemli yapılar arasında kütüphane, tiyatro, gymnasium gibi kamu yapıları da vardır. Hellenistik ve Roma dönemi mimarisinin en güzel örneklerini barındıran Akropolis, Pergamon'un en etkileyici bölümüdür.
Pergamon Gymnasium'u
Pergamon Gymnasium'u, şehrin kuzeybatısında yer alan büyük bir spor kompleksidir. MÖ 2. yüzyılda, Bergama Kralı Eumenes tarafından inşa ettirilmiştir.
Gymnasium, Antik Yunan ve Roma döneminde atletizm, güreş, yumruk dövüşü gibi sporların yapıldığı büyük spor alanlarına verilen isimdir. Pergamon Gymnasium'u da bu amaçla kullanılmıştır.
Gymnasium'un mimarisi tipik Yunan ve Roma tarzındadır. Geniş bir alana yayılmıştır ve çeşitli bölümleri vardır. Merkezinde büyük bir avlu yer almaktadır. Çevresinde soyunma odaları, hamam, kütüphane, konferans salonları gibi bölümler bulunur. Avlunun çevresi sütunlarla çevrilidir.
Spor alanları ise avlunun hemen yanında yer alır. Koşu pistleri, güreş sahaları, atlama alanları gibi tesisler vardır. Ayrıca avlunun bitişiğinde geniş bir stadyum bulunmaktadır. Stadyumda atletizm yarışları ve gladyatör dövüşleri gibi etkinlikler düzenlenirdi.
Pergamon Gymnasium'u oldukça iyi korunmuş durumdadır ve Bergama'nın en önemli yapılarından biridir. Mimarisiyle, antik dönemde sporun nasıl yapıldığı hakkında bizlere ipuçları vermektedir.
Pergamon Antik Kenti UNESCO Dünya Mirası Listesinde mi?
Pergamon antik kenti, önemli tarihi ve kültürel değerleri nedeniyle 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmiştir.
Listeye dahil edilmesinin en önemli nedenlerinden biri, Helenistik ve Roma dönemlerinden kalan eşsiz yapıları ve kalıntıları barındırmasıdır. Özellikle Pergamon Kütüphanesi, Asklepion ve Akropolis gibi yapılar, antik dönemdeki kültürel ve bilimsel gelişmelere ışık tutması açısından büyük önem taşımaktadır.
UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilen alanlar, korunması gereken kültürel ve doğal varlıklar olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle Pergamon antik kenti de titizlikle korunmakta ve restore edilmektedir. Özellikle kazı çalışmaları sırasında ortaya çıkarılan eserlerin bakımı ve onarımı büyük bir özenle yapılmaktadır. Ayrıca ziyaretçilerin tarihi dokuyu koruması konusunda bilgilendirilmesi de önem taşımaktadır.
Böylece gelecek nesillere aktarılması hedeflenen Pergamon'un kültürel mirası yaşatılmaya devam edecektir.
Pergamon Antik Kenti Hakkında Öneriler
Pergamon antik kenti, Bergama'nın yaklaşık 15 km kuzeybatısında yer alır. MÖ 3. yüzyılda Attalos Hanedanlığı tarafından kurulan ve Roma İmparatorluğu döneminde önemli bir kültür merkezi haline gelen Pergamon, zengin tarihi geçmişiyle ziyaretçilerini büyülemektedir.
Pergamon'da görülecek çok sayıda tarihi eser bulunmaktadır. Bunların başında, antik dünyanın en büyük kütüphanelerinden biri olan Pergamon Kütüphanesi gelir. Ayrıca şifa bulmak için ziyaret edilen Pergamon Asklepion'u, devasa Pergamon Tiyatrosu ve Zeus Sunağı gibi etkileyici yapıtlar da Pergamon'u özel kılan hazinelerdendir.
Pergamon Akropolis'i ise antik kentin en önemli bölümüdür. Burada kentin simgesi haline gelen Athena Tapınağı, Gymnasium, kralların sarayı gibi yapılar yer alır. Tüm bu tarihi eserler, Pergamon'u Türkiye'nin en önemli antik kentlerinden biri yapmaktadır.
Pergamon'un zengin tarihi ve kültürel mirası, 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmesiyle bir kez daha tescillenmiştir. Tarihe ışık tutan bu eşsiz kenti ziyaret etmek, geçmişin izlerini takip etmek ve yapıtları ile heyecan verici atmosferini yaşamak isteyenler için Pergamon mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır.