Çanakkale Savaşları sırasında yaralı askerlerimizin tedavi edilmesinde, hem 5. Ordu Menzil Teşkilatı’na bağlı hastaneler hem de Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin, yani Kızılay’ın savaş bölgelerinde kurduğu seyyar hastaneler çok önemli roller oynamış. Bu dönemde, cephede yaralanan askerlerimizin ilk etapta çantalarına dikili olan ve Harp Paketi olarak adlandırılan malzemelerle tedavi edilmeye başlandığı biliniyor. Yaralı askerler sıhhiye erleri tarafından cephenin gerisinde bulunan ve yaralı yuvaları olarak adlandırılan bölümlere taşınır, burada yapılabiliyorsa basit operasyonlardan geçirilirmiş. Ardından da cephenin daha da gerisinde bulunan hastanelere taşınırlarmış.
Günümüzde Eceabat ilçesi sınırlarındaki Alçıtepe’de yer alan 1915 Hilal-i Ahmer Hastanesi Canlandırma Alanı, ziyaretçilerine cephe gerisinde bulunan bir hastaneyi tüm detaylarıyla inceleme ve deneyimleme olanağı tanıyor. Canlandırma alanındaki ses düzenekleri aracılığıyla, ziyaretçilere düşman uçaklarının bombardımanına maruz kalmış bir sargı yerinin atmosferi hissettiriliyor. Canlandırma alanının içindeki ziyaret noktalarının arasında ilk müdahale çadırları, kayıt çadırları, ameliyathane, çayhane, ambar ve etüv makinesi gibi bölümler mevcut. Ayrıca, yine alanın içinde şehit olan askerlerimizin tutulduğu ve gölgelik olarak adlandırlan alanlar da yer alıyor. Atlı ambulans, revir çadırı ve askerlere su dağıtmakla görevli saka erinin istasyonu gibi tamamlayıcı unsurlar da alanın atmosferini daha da gerçekçi ve etkileyici kılıyor. 1915 Hilal-i Ahmer Hastanesi Canlandırma Alanı, 1915 yılında yaşanan çarpışmalar esnasında yaralanan bir askerimizin taşındığı orijinal sahra sedyesine de ev sahipliği yapıyor.