İstanbul’un dünyaca ünlü Kapalıçarşı'sının hemen yanı başında yer alan Zincirli Han, kentin tarihi mirası içinde önemli bir yere sahip. Osmanlı döneminde aktif kullanılan ticaret hanlarından biri ve hâlen ayakta. 18. yüzyılın sonlarına doğru inşa edilmiş olan yapı, dönemin ticaret hayatında önemli roller oynamış. Beyazıt ile Kapalıçarşı arasında, tüm zarafeti ve sadeliğiyle ziyaretçilerini ağırlamayı sürdürüyor.
Tek avlulu ve iki katlı şekilde tasarlanan Zincirli Han’da dükkanlar, avlunun etrafında sıralanmış. Giriş katlarda ağırlıklı olarak satış dükkanları, üst katlarda ise atölyeler yer alıyor. Son derece yalın bir mimariye sahip olan yapı, yuvarlak taş kemerlerle zenginleştirilmiş. Kiremit renkli duvarları ve yeşil panjurları ise tarihi hana hem renk hem de dinamizm katıyor. Mimari açıdan büyük oranda orijinalliğini koruyan Zincirli Han, Kapalıçarşı’nın kalabalık atmosferinden bir an olsun uzaklaşmak isteyenler için ilgi çekici ve huzurlu bir kaçış noktası olabilir.
Zincirli Han’ı özel kılan çok detay var ama bunların başında hanın iç avlusundaki asırlık ağaç ve küçük çeşme geliyor olabilir. İstanbul’un en turistik ve dolayısıyla en kalabalık bölgesinin merkezinde, bu avlu adeta bir huzur durağı. Avlunun çevresindeki dükkanlarda el emeği göz nuru ürünler satılıyor. Özellikle kuyumcu gezmek isteyenler için, Zincirli Han’da keşfedilecek çok dükkan olduğunu söyleyebiliriz.
Kapalıçarşı’nın hareketli ortamından sıyrılarak Zincirli Han’a adım attığınızda, zamanda yolculuğa çıkmış gibi hissedebilirsiniz. Avluda biraz soluklanıp bir çay içmek, birbirinden göz alıcı ürünler satan dükkanları gezmek ve hanın buram buram tarih kokan atmosferini solumak; herkes için unutulmaz bir deneyim olabilir. Osmanlı dönemi ticaret hayatının canlı merkezlerinden olan Zincirli Han, bugün de yolu Beyazıt’a ve Eminönü’ne düşen ziyaretçileri ağırlamayı bekliyor.