Antalya’nın Serik ilçesi, ülkemizin tarihi mirasının en önemli parçalarından birine ev sahipliği yapıyor: Aspendos Antik Kenti. Tarihçesi M.Ö. 500’lü yıllara kadar uzanan antik kentin içinde, başta 12 bin kişi kapasiteli Aspendos Antik Tiyatro olmak üzere, birbirinden önemli yapılar var. Aspendos Köprüsü ise antik kente giden yolda ve Köprüçay Nehri üzerinde yer alıyor. Çağlar boyunca önemli bir geçiş noktası olduğunu bildiğimiz yapı, günümüzde de turistik açıdan son derece popüler.
Roma Dönemi’nde inşa edilmiş olsa da zamanla depremler nedeniyle yıkılmış olan Aspendos Köprüsü, Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat’ın bölgede hükümdar olduğu 13. yüzyılda yeniden inşa edilmiş. Hatta inşa çalışmalarında Aspendos Antik Kenti’nden alınan taşlar kullanılmış. Yöre halkının Belkıs ve Eski Köprü isimleriyle de andığı Aspendos Köprüsü’nin çevresine, düzenli aralıklarla pazar da kuruluyor. Bu sebeple halk arasında ismi Köprüpazar olarak da geçebiliyor. 7 gözlü yapı, yaklaşık 225 metre uzunluğunda. Genişliği yer yer 3,5-7,5 metre arasında değişiklik gösteriyor. Kitabesi ise yaklaşık 6 metre uzunluğa sahip.
Köprüçay Nehri’nin iki yakasını birleştiren Aspendos Köprüsü, antik dönemden beri ulaşım ve ticaret hattının önemli bir parçası olmuş. Roma Dönemi’nde Eurymedon Köprüsü olarak adlandırılıyormuş. Günümüzde araç trafiğine kapalı, ancak köprüyü yürüyerek geçmek mümkün ve nehir manzaralarını buradan izlemek son derece keyifli. En son 2004 yılında onarım çalışmasından geçirilmiş olan tarihi köprü, iki kez inşa edilmiş olması sebebiyle hem Roma hem de Selçuklu mimarisinden izler taşıyor. Siz de yolunuz Antalya Serik’e düşerse Aspendos’un ev sahipliği yaptığı bu zengin tarihi mirası yakından keşfedebilir, köprüden nefis manzaraları izlemenin tadını çıkarabilirsiniz.