Birçoğumuzun aklına Gaziantep seyahati dendiğinde ilk olarak kentin dünyaca ünlü mutfağını keşfetmek gelir ama aslında bu şehir çok zengin bir tarihi mirasa da ev sahipliği yapıyor. Kentte yüzünüzü nereye dönseniz birbirinden kıymetli tarihi yapılarla, kalelerle, hanlarla, hamamlarla ve camilerle karşılaşabiliyorsunuz. Gaziantep’in sembollerinden birine dönüşmüş olan tarihi yapıların başında, Şahinbey ilçesinde bir tepenin üzerinde bulunan Gaziantep Kalesi geliyor. Gaziantep Kalesi ne yazık ki 2023 yılında yaşadığımız deprem felaketinde çok ciddi hasarlar aldı. Ancak 2024 yılı itibarıyla kalede tadilat ve onarım çalışmaları hâlen devam ediyor. Umuyoruz ki, Gaziantep Kalesi en kısa sürede yeniden eski görkemine kavuşacak ve ziyarete açılacak.
Kentin turistik açıdan popüler duraklarından bir diğeri de Tarihi Gümrük Han. Gaziantep Kalesi’nin çevresinde birçok farklı tarihi han mevcut. Gümrük Han da bunlar içinde en etkileyici olanlardan biri. Gümrük Caddesi üzerinde bulunan yapı, 1873 ile 1878 yıllar arasında Hacı Ömer Efendi tarafından inşa ettirilmiş. Vakıflar kayıtlarından alınan bilgilere göre, inşa amacı da yolcu hanı olarak kullanılmasıymış. Bu sebeple zemin kattaki alanlar ahır ve depo olarak değerlendirilmiş. Üst kattaki odalarda ise hana yolu düşen yolcular konaklıyormuş.
İki asıra yakın zamandır han, depo ve dükkan gibi farklı amaçlarla kullanılan Gümrük Han, geleneksel Osmanlı mimarisinin tek avlulu ve iki katlı, klasikleşmiş hanlarından biri. Hâlen kentin merkezi noktalarından birini bulunuyor. 2011 yılında yaklaşık sekiz ay süren bir restorasyon çalışmasından geçirilen hanın içinde, bu tarihten beri Yaşayan Müze yer alıyor. Yaşayan Müze’de günümüzde unutulmaya yüz tutmuş el sanatları ürünlerinin üretimi ve satışı yapılıyor. Dokumacılıktan cam üflemeye, bakır işlemeden ahşap oymacılığına kadar; birçok farklı dalda el emeği ürünleri incelemek ve satın almak için siz de Yaşayan Müze’yi ziyaret edebilirsiniz.