Aksaray’ın en otantik ilçelerinden biri olan Güzelyurt, Türk ve Rum halklarının uzun yıllar birlikte yaşadığı, doğal güzelliklerle dolu bir destinasyondur. Gelveri olarak da adlandırılan bu bölgede Kurtuluş Savaşı sonrasında yaşanan mübadele sonucunda Rum halkı ülkelerine gitmişlerdir. Doğanın insanlığa büyük bir armağan olarak sunduğu jeolojik yapı Güzelyurt’taki yarı kayaya oyma, ön cepheleri işlemeli Rum evlerini ortaya çıkarmıştır. Bölge kadim Kapadokya mimarisinin en güzel örneklerini içeren adeta bir tablo gibidir.
Tarihi geçmişine bakıldığı zaman Güzelyurt’da yerleşime açılan ilk bölge günümüzde Aşağı Mahalle olarak bilinen Aya Gregorius Theologos kilisesi çevresindeki kaya mekanlardır. El işçiliği otantik bu kaya konutların ön kısmına tonoz örtü sistemiyle yapılmış yapılar ilave olmuştur. Bu değişikliklerden sonra önü yapı arkası kayaya oyma olan konutlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Şu an Yukarı Mahalle olarka bilinen bölgeye ise 19 ve 20. yüzyıllarda kaya oymalarına konutlar inşa edilmeye başlanmıştır.
Mimari bütünlüğü gözleri kamaştıran Güzelyurt evlerinin çatılarında kemer sistemi kullanılmaktadır. Bu özellik sayesinde çok sağlam olarak inşa edilen Güzelyurt evleri iki yüz yıldır ayakta kalmaktadır. Buraya has bir özellik olarak Güzelyurt evlerinin giriş kapılarında evin yapım tarihini görmek mümkündür. Tam anlamıyla görsel bir bütünlük sağlayan Güzelyurt’taki tarihi evler, bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Mübadele sonrasında bölgeye yerleşen Türk nüfus bu güzel dokuyu asla bozmamış aksine sahip çıkarak bugünlere gelmesini sağlamışlardır. Her biri tarihi açıdan önemli olan evler yenilenmiş ve turizme kazandırılmıştır. Güzelyurt'ta bulunan tarihi kemerli taş binalar ile kayadan oyma mekanlar estetik bir şekilde birleştirlerek restore edilmiş ve ardından butik otellere dönüştürülmüştür. Bu güzel ilçe bölgenin en çok turist çeken yerlerinin başında gelmektedir.