İstanbul’un simge yapılarından biri olarak görülen Taksim Maksemi, hem tarihi hem de kültürel önem taşıyan, kıymetli bir eser. 1732 ile 1733 yılları arasında, Sultan I. Mahmut’un emriyle inşa edilmiş. Taksim Meydanı’nın ismi de ev sahipliği yaptığı bu önemli yapıdan geliyor. Kentin su ihtiyacını karşılayan Taksim Suyu Tesisleri’nin bir parçası olarak tasarlanmış olan Taksim Maksemi, kısa sürede İstanbul’un su dağıtım sisteminin merkez noktalarından biri haline gelmiş. Taksim Meydanı’nın tam kalbinde yer alan yapı, günümüzde de kentin en önemli kamusal alanlarından biri olarak yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeyi sürdürüyor. Ancak artık bir işlevi daha var: İBB Cumhuriyet Müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlıyor.
Sekizgen planlı ve iki katlı şekilde tasarlanmış olan Taksim Maksemi’nin iç mekanında suyu üç kola bölerek dağıtan mermer bir sandık mevcut. Suyun kollara ayrıldığı bölmelerin üzerinde de su miktarını ölçen pirinç lüleler bulunuyor. Akan suyun her iki tarafında, Sadrazam Yusuf Paşa ve Kaptan-ı Derya Cezayirli Gazi Hasan Paşa tarafından inşa ettirilen çeşmelere giden su miktarını aktaran kitabeleri görmek mümkün. Maksemin arkasında da Taksim Su Deposu bulunuyor.
Uzun yıllar boyunca su dağıtımı için kullanılan Taksim Maksemi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edildikten sonra, 2024 yılında “İBB Cumhuriyet Müzesi” olarak yeniden kapılarını açtı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecini aktaran ve Cumhuriyet’in kazanımlarını vurgulayan müzede, Atatürk’ün kişisel eşyaları ve Cumhuriyet’in ilk yıllarına ait çeşitli belgeler sergileniyor. Haftanın pazartesi hariç tüm günlerinde 10:00 ile 21:00 saatleri arasında ziyaret edebileceğiniz müzeye girişler ücretli. Öğrenciler indirimli bilet tarifesinden yararlanabiliyor. Yabancı turistlere ise daha yüksek fiyatlı tarife uygulanıyor.