Bursa’nın Yıldırım ilçesindeki Yeşil Caddesi üzerinde konumlanan Yeşil Cami, Çelebi Sultan Mehmed tarafından 1419 yılında inşa ettirilmiştir. Hacı İvaz Paşa’nın imzasını taşıyan bu görkemli ibadethane, yalnızca Bursa’nın değil, aynı zamanda ülkemizin de en önemli ve etkileyici tarihi anıtlarından biri olarak kabul edilir. Ters T planıyla inşa edilmiş olan Yeşil Cami’nin girişinde, sizi mukarnaslı yaşmağı ile dikkat çeken ve Türk taş oymacılığının en göz alıcı örneklerinden biri olan taç kapı karşılar. Kapının kemerini mermer ve yeşil taşlar süsler. Ayrıca, kapının her iki yanında iki pencere bulunur ve pencerelerin arasına da birer dış mihrap yerleştirilmiştir. Hem pencerelerde hem mihraplarda taş işçiliğinin son derece özenli ve ince örneklerini görmek mümkündür.
Tüm süslemeleri Nakkaş Ali tarafından yaptırılan Yeşil Cami’nin içi, büyük oranda çinilerle süslenmiştir. Tavanlardan iç duvarlara kadar neredeyse her noktada birbirinden güzel örneklerini görebileceğiniz çinilerin ustası Mecnun Mehmet’tir. Ancak çini işçiliğinin tek kelimeyle kusursuz hale geldiği en önemli noktalardan biri, caminin on metreyi aşan uzunluğuyla tüm ihtişamını sergileyen mihrabıdır. Çiçek figürleri ve geometrik motiflerle süslenen mihrap, hat sanatının farklı örneklerinin kullanıldığı bir yazı kuşağını da üstünde barındırır. Mihrabın sağında da dar bir merdivenle çıkılan ahşap minber yer almaktadır.
Yeşil Cami yalnızca çiniciliğin değil, ahşap işçiliğinin de en etkileyici örneklerine ev sahipliği yapar. Dilimli kubbelerindeki süslemelerin ve şadırvan fıskiyesinin başka bir eşi benzeri yoktur. Araştırmacı Gezgin Charles Texier tarafından “Osmanlı İmparatorluğu’nun en kusursuz eseri” olarak tanımlanan Yeşil Cami’yi, yolunuz Bursa’ya düşerse mutlaka ziyaret etmelisiniz.