Ankara il merkezinin yaklaşık altmış kilometre güneydoğusunda kalan Gavur Kalesi, Haymana ilçesi sınırlarında yer alıyor. Kaladere Vadisi’nin batı yamacında bulunan bir tepenin üzerinde inşa edilmiş olan bu tarihi yapı, Hititler tarafından inşa edilmiş bir tapınağı ve tapınağın altında kalan kaya kabartmalarını kapsıyor. Atatürk, Anadolu’nun ilk okur yazar milleti olan Hititler tarafından kutsal sayılmış bu yapının araştırılması için 1930 yılında arkeolog ve doktor Hans Henning Van der Osten’i teşvik etmiş. Bu tarihlerde başlayan araştırmalar, 1993-1998 yılları arasında Dr. Stephen Lumpsden ve ekibi tarafından da sürdürülmüş. Tüm bu araştırmalar bize, Gavur Kalesi’nin bulunduğu bölgenin arkeolojik, jeolojik ve jeomorfolojik açılardan oldukça ilginç özelliklere sahip olduğunu gösteriyor. Tarihçesi M.Ö. 2000’li yıllara dek uzanan Gavur Kalesi, günümüzde turizme kazandırılmaya çalışılıyor.
Hititler tarafından M.Ö. 16. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen Gavur Kalesi’nin varlığı, ilk olarak seyyahlar tarafından 19. yüzyılda keşfedilmiş. Bizzat Atatürk’ün de ziyaret ettiği yapı, Haymana ilçe merkezine yaklaşık 12 kilometre uzaklıktaki Dereköy’de yer alıyor. Kalenin güneye bakan bir cephesinde birbirinin peşi sıra yürüyen iki tanrı ve onların karşısında oturan bir tanrıçayı tasvir eden bir kabartma mevcut. Bu kayalık iri bloklarla inşa edilmiş duvarlarla çevreleniyor. Gavur Kalesi, geçmişte Tesis Denizi’nin yükselmiş olan tabanının üzerine kurulmuş. Kale duvarları, taş ocakları ve büyük olasılıkla Hitit dönemindeki erozyonları önleme amacıyla inşa edilmiş olan teraslarıyla ülkemizin en ilginç noktalarından birini oluşturuyor.