Bartın’ın Amasra ilçesinin en dikkat çekici tarihi yapılarının başında gelen Amasra Kalesi, Bizans döneminden günümüze dek ulaşmayı başarmış bir yapı. Aslında bu kale iki ana külteden oluşuyor. Bunlardan biri Boztepe’de bulunan Sormagir Kalesi, diğeri de Amasra’da bulunan Zindan Kalesi. İki kale birbirlerine bir köprüyle bağlanarak totalde Amasra Kalesi’ni oluşturuyorlar. Her ne kadar Bizans döneminde inşa edilmiş olsa da, bu tarihi kale özellikle Cenevizliler döneminde önemli değişikliklere uğramış. Hem Ceneviz hem de Osmanlı devletlerinin hakimiyeti altında olduğu dönemlerde de büyük onarım çalışmalarından geçirilmiş. Amasra Kalesi’nin kuzey surları büyük oranda yıkılmış durumda. Güney surları ise daha iyi korunabilmiş ve üzerlerinde toplamda 8 adet burç bulunuyor. Güney surları 300 metre, kuzey surları da 200 metre uzunluğa ulaşıyor.
Cenova armaları ve Eros ile Medusa figürleri gibi süslemelere de ev sahipliği yapan Amasra Kalesi’nin surlarında yıllardır çok sayıda ağacın yetişiyor olması, kalenin varlığı açısından önemli bir problem. Kökler büyüdükçe kalenin taşlarını yerlerini oynatıyor ve bu sebeple dönem dönem köklerin temizlenmesi için çalışmalar da yapılıyor. Amasra Kalesi 2013 yılında Ceneviz Ticaret Yolu’nda Akdeniz’den Karadeniz’e Kadar Kale ve Surlu Yerleşimleri başlığında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne de dahil edildi. Kalıcı listeye girebilmesi için yapılan çalışmalar da hâlen devam ediyor.
Yaklaşık üç bin yıllık bir tarihi geçmişi ardında bırakmış olan Amasra Kalesi günümüzde çoğunlukla yıkıntılardan oluşuyor olsa da hâlen çok etkileyici bir görünüme sahip. Özellikle buradan şehir, gün batımı ve deniz manzaralarını izlemek hakikaten çok keyifli oluyor. Eğer yolunuz Bartın’a düşerse Helenistik, Osmanlı, Roma, Bizans, Ceneviz ve Selçuklu dönemleri başta olmak üzere nice dönemden eserlere ev sahipliği yapan Amasra’yı da mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.