Antalya’nın Alanya ilçesinde ve ilçe merkezinden yaklaşık 25 kilometre mesafede bulunan Laertes Antik Kenti, Toros Dağları’nın bir parçası olan Cebel-i Reis Dağı'nın güney eteklerine kurulmuş. Deniz seviyesinden 850 metre yüksekte bulunan kent, Dim Vadisi’nin girişine yayılmış durumda. Dağlık Kilikya bölgesinin sınırları içinde kalıyor ve tarih boyunca stratejik konumu sebebiyle savunma açısından hep önem taşımış.
Laertes Antik Kenti’nin kuruluş tarihini tam olarak bilmiyoruz ama antik dönemde önemli bir yerleşim merkezi olduğu kabul ediliyor. Antik coğrafyacı Strabon, kenti “limanı olan ve göğüs biçiminde bir tepe üzerinde kurulmuş bir kent” olarak tanımlamış. Kentin isminin kökeni hakkında da net bir bilgi yok. Fakat Laertes adı ilk olarak Troia efsanesinde geçiyor. Destanda Laertes’in, ünlü Yunan kahramanı Odysseus’un babası olduğu aktarılıyor. Kentin adının bu mitolojik figürden gelip gelmediği şüpheli, ancak bu isim tarih boyunca çeşitli mitolojik ve tarihi bağlamlarda kullanılmış.
Helenistik Dönem'den itibaren önemli bir yerleşim merkezi olan Laertes Antik Kenti, bu coğrafyadaki tüm antik kentler gibi, esas parlak dönemini Roma İmparatorluğu hakimiyeti altında yaşamış. Bu dönemde kentte gerçekleştirilen imar faaliyetleri, özellikle İmparator Claudius döneminde (MS 41-54) büyük bir hız kazanmış. Kentteki önemli yapılar arasında agora, hamam, sarnıçlar, tiyatro, ve Claudius, Apollon ve Zeus Megistos’a adanmış tapınaklar bulunuyor. Laertes Antik Kenti’nde yapılan kazı çalışmalarında gün yüzüne çıkarılan ve M.Ö. 6. yüzyıla tarihlenen bir taş yazıt, günümüzde Alanya Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.
Laertes Antik Kenti’nin kalıntıları günümüzde oldukça iyi korunmuş durumda. Ancak henüz (2024 yılında) düzenlenerek ören yeri başlığında ziyarete açılmış değil. Bu sebeple antik kenti ücretsiz ziyaret edebilirsiniz.