Giresun’un Tirebolu ilçesinin merkezinde yer alan Tirebolu Kalesi, ismi Saint Jean Kalesi olarak da geçen tarihi bir yapı. İlçenin kuzey tarafında kalan tarihi kale, yüzölçümü bakımından çok büyük değil. Denizin üzerindeki bir yarımadada bulunuyor ve bölgenin en etkileyici tarihi eserlerinden birini oluşturuyor. Bunca yıldır görkemini kaybetmemesinde, geçmiş yıllarda defalarca geçirildiği geniş çaplı onarım ve restorasyon çalışmalarının da rolü büyük. Tirebolu Kalesi’nin tam olarak hangi tarihte inşa edildiği hâlen bilinmemekle beraber, yapılan araştırmalar neticesinde M.Ö. 15. yüzyılda yaptırıldığı tahmin ediliyor.
Hem ilçeye hem de kaleye Tirebolu isminin neden verildiğine dair de çeşitli görüşler var. Fakat en yaygın kanıya göre, Tirebolu’yu kuran Miletoslular aslında buraya “üç kent” anlamına gelen Tripolis ismini vermişler. Yine tahminlere göre, bu isim de bölgenin üç burun üzerinde kurulmasından dolayı seçilmiş. Bir diğer tahmine göre ise Tirebolu sınırları içinde bulunan üç kalenin; yani Saint Jean Kalesi, Andoz Kalesi ve Bedrama Kalesi’nin bu ismin seçilmesinde etkili olduğu söyleniyor. İlçe merkezinde bulunan tek kale de Tirebolu Kalesi. Günümüzde ulaşımı oldukça kolay ve bir yarımadanın üzerinde bulunması sayesinde manzarası da tek kelimeyle nefis.
Moloz taş kullanılarak ve yığma olarak inşa edilmiş olan Tirebolu Kalesi’nin surları dışarıdan payandalarla desteklenmiş. Kalenin içinde hâlen Meryem Ana Kilisesi ismindeki bir şapelin ve mescidin kalıntıları yer alıyor. Ayrıca, Tirebolu Kalesi Osmanlı Dönemi’nden günümüze ulaşan çok sayıda mezar taşına da ev sahipliği yapıyor. Kalenin surları bugün de hâlen ayakta. Bu sayede oldukça görkemli bir görünüm oluşturuyor.
Tirebolu Kalesi’ni gezmek, küçük bir kale olmasından dolayı çok uzun sürmeyecektir. Ancak biz buraya yine de en az yarım saat ayırmanızı tavsiye ederiz. Çünkü kalenin yanı başındaki çay bahçesinde oturup denize sıfır çay ya da kahve keyfi yapmak harika bir deneyim olacaktır.