Yaklaşık 2500 yıldır varlığını koruyan Ünye Kalesi, diğer ismiyle Çaleoğlu Kalesi, Ordu kentinin ev sahipliği yaptığı en eski tarihi yapılardan biri. Ünye ilçesinde ve Ünye Niksar karayolunun 7. kilometresinden sapan yolun sonunda bulunan bir tepenin üstünde yer alıyor. İlçe merkezinden yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta ve ulaşımı da oldukça kolay. Kale Köyü’nün sınırları içinde kalan yapı, 2500 yıldan fazla zamandır varlığını korumasına rağmen hâlen iyi durumda olduğu için yıllardır yerli ve yabancı turistler tarafından sıklıkla ziyaret ediliyor.
Tarih boyunca birçok farklı medeniyetin varlığına tanıklık etmiş olan Ünye Kalesi, denize hakim bir konuma sahip. Kalenin bulunduğu yere çıktığınız takdirde hem Ordu’nun hem de Karadeniz’in muhteşem manzaralarını da seyretmenin tadını çıkarabiliyorsunuz. İnşa tarihi M.Ö. 200-250 yılları arasında olan Ünye Kalesi, özellikle Orta Çağ’da bu bölgenin savunulması amacıyla bir merkez olarak kullanılmış. Deniz seviyesinden yüksek ve denizi gören konumu sayesinde stratejik bir önem taşıyormuş. Günümüzde de kalenin içinde sur, burç ve diğer yapı kalıntılarını görebiliyoruz. Tarih ve arkeolojiye ilgi duyuyorsanız siz de Ünye Kalesi’ni yakından incelemek isteyebilirsiniz.
Ünye Kalesi uzun yıllardan beri çeşitli efsanelere ve mitlere de konu oluyor. Rivayete göre, güzeller güzeli bir prenses kıyamete kadar bu kalede mahkum olmakla cezalandırılmış. Kaleyi hem bir atmaca hem de şövalyeler koruyormuş. Şövalyeler atmacayı daima uyanık tutmakla görevliymiş. Prenses onların her dediklerini yapmak zorundaymış ama kimse ondan aşkını isteyemezmiş. Bir gün bir kral kalenin etrafında nöbet tuttuktan sonra prensesle evlenmek isteyince, hem o hem de tüm ailesi bitmeyen bir savaşın içinde olmakla lanetlenmişler.
İki kapısı ve yedi sarnıcı olan Ünye Kalesi’nin Cenovalılar ya da Pontus Hükümdarı II. Mithradates tarafından inşa ettirildiği tahmin ediliyor. Jeologlar, kalenin üzerinde bulunduğu tepenin artık faaliyetlerini tamamlamış bir yanardağ olduğunu belirtiyor.